2- PRP:
Hastanın kendi kanından alınıp ayrıştırılan platelet hücrelerinin, sorunlu alandaki derinin altına enjekte edilmesiyle gerçekleşir. Bu işlemde, tedavi edici maddelerin platelet hücrelerinden salınması ile deride yenilenme hedeflenerek leke sorunu giderilmeye çalışılır. 20 günde bir olmak üzere toplamda 4 ya da 5 seans uygulanır. Tek başına etkinliği çoğu zaman yeterli değildir. Genellikle diğer tedavilerle kombine edilmesi önerilir. Leke dışında yüzde genel bir anti aging etki de sağlar.
3- Kimyasal Peeling:
Kimyasal ajanlarla deri üzerinde soyma işlemi uygulanarak lekeleri yok etme işlemidir. Derin olmayan lekelerde etkilidir. Fakat soyucu lazerlerde olduğu gibi derin lekelerde ve koyu tenli kişilerde lekenin artmasına neden olabilir. Leke için yapılan kimyasal peeling glikolik asit, laktik asit, mandelik asit gibi maddeler içerir.
Cosmelan-Dermamelan Maske Uygulaması: Klinikte uyguladığımız özel bir maskedir. Bu maske tek seansta uygulanıp yüz derisinde minimum 8-10 saat bekletilir. Ardından ev tipi ürünlerle tedavi sürdürülür. İçeriğinde lekeye etkili asitler , vitaminler ve bitkisel içerikler vardır. Enzimatik peeling de denilen bu uygulama lekelerin yanında yüzdeki akne izlerine, çukurcuklara ve gözeneklerin sıkılaşmasına da etkilidir. Cosmelan-Dermamelan maskenin tedavisi özellik cilde yerleşmiş ve kronik lekeler üzerinde çok başarılı olduğu görülmüştür.
Lazerle Leke Tedavisi İstanbul
Lazer ile leke tedavisi, Q-Switch lazerler cihazıyla yapılmaktadır. Leke tedavisinde önemli olan nokta lekelerin türü ve lazer işlemine olumlu cevap verip vermemesidir. Bu bağlamda lekeler, doğuştan ve sonradan olmak üzere 2 şekilde oluşur. Doğuştan oluşan lekeler genellikle hemangiom dediğimiz damarsal oluşumlar ve Nevüs dediğimiz benlerdir.
Doğum lekesi de denilen damarsal lezyonlarda damarlarda etkili olan Dye-lazer veya Cooper Bromide veya Pro-Yellow dediğimiz lazerler kullanılır. Bu lazerler ile uzun tedavi seansları gereklidir. Doğuştan olan Kongenital Nevüs dediğimiz benlerde ise hiçbir lazer tedavisinin yeri yoktur ve uygulanmamalıdır.
Ota nevüs: Sık karşılaştığımız, doğumda olmayıp yaşamın ilk 20 yılında özellikle sırt, boyun, kollar veya yüz bölgesine yerleşen geniş alanı kaplayabilen bir tür bendir. Ota nevüsün en etkili tedavisi Q-switche lazerdir. Yine 4-6 hafta aralıklarla en az 10 seans gerektiren uzun bir tedavidir.
Sonradan oluşan lekeler ise şunlardır:
- Melasma (kloasma), hamilelik lekesi de denir.
- Güneş lekeleri
- Efelid (çil)
- Solar lentigo (güneşe bağlı oluşan çil tarzı lekeler)
- Post inflamatuar lekeler (lazer uygulamaları veya travmalara bağlı oluşan lekeler)
- Aktinik keratoz
Bu lekelerde Q-switche lazer çok başarılıdır ve genellikle 1-2 seans yeterli olmaktadır.
Tüm bu tedavilerle beraber melanin etkinliğini azaltıcı kremler ve güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır.
Güneş Lekeleri ve Lentigo Lekelerinin Tedavisi
Güneş lekeleri, Lentigo, Lentigo Senilis; kahverengi, oval ya da yuvarlak lekelerdir. Güneş lekeleri güneşin zararlı etkilerinin daha yoğun olduğu yüz, saçlı deri, el, sırt kol ve omuz gibi bölgelerde oluşur. Güneş lekelerinin sayısı ve boyu, güneşe maruz kalındıkça artar.
Çil (Efelid)
Çiller güneşin zararlı etkilerine hedef olan yüz, boyun, kollar, dekolte gibi bölgelerde doğuştan veya çocukluk yaşlarında başlayan oluşan kahverengimsi lekelerdir. Beyaz tenli tenli kişilerde güneş ışığına karşı koruyucu bir tabaka olarak belirir. Çillenme görülen kişilerde, genellikle doğuştan bir çillenme yatkınlığı vardır ve erken çocukluk döneminde ise belirir, güneşe maruz kaldıkça görünümleri artarlar.
Solar Letingo
Yaşlılığa bağlı olarak gelişen solar letingo, genel olarak gençlik çağında güneş altında fazlasıyla kalan kişilerde ortaya çıkar. Solar letingo’ya bağlı olarak oluşan izler, bir deri kanseri çeşidi olan “letingo malin melanoma”ya çok benzer. Ancak lazerle tedavi edilebilen solar letingo, kanser riski taşımaz. Bundan dolayı, lazer tedavinden önce muayene edilip teşhisinin konması lazımdır. Lazer uygulaması solar letingo tedavisinde oldukça iyi sonuçlar verir.
Nevüsler doğuştan olan nevüsler ve sonradan oluşan nevüsler olmak üzere 2’ye ayrılır. Benler içinde bulunan hücrelere göre isimlendirilir. Melanin hücresinden oluşan benlere Melanositik Nevüs denir ve bunlara herhangi bir lazer işlemi uygulanmaz. Non-melanositik dediğimiz melanosit hücresi içermeyen ve iyi huylu benler ise lazer veya plazma koter gibi çeşitli yöntemlerle alınabilir.
Lekelerde Tedavi Süreci
Çil ve solar lentigo gibi sorunlarda genellikle tek seans ya da 2 seanslık Q-switche lazer uygulaması yeterli olmaktadır. Ancak derin olanlarda birkaç seansa ihtiyaç duyulabilir. Son zamanlarda gelişen uygulamalarla “Melasma” olarak isimlendirilen, özellikle birçok kadının şikayet ettiği yüz bölgesindeki lekelerin tedavisinde de Q-switched lazerle lazer toning uygulaması ile de başarılı sonuçlar elde edilebilir.
Bu uygulama özellikle esmer tenlilerde, post inlamatuar dediğimiz estetik uygulamalar, fraksiyonel lazer uygulamaları gibi işlemler sonucu oluşan lekelerde ve diğer tedaviler ile sonuç alınamayan lekelerde önerilmektedir.
Güneşten dolayı oluşan lekeler, tekrar güneşe maruz kalırsa tekrar oluşabilir. Bu nedenle, uygulamadan sonra güneşlenme ya da doğal olmayan ışık kaynaklarıyla bronzlaşmadan kaçınmak lazımdır. Ancak yeni oluşan lekeler de aynı lazer yöntemiyle tedavi edilebilir.
İşlemler öncesi acı hissetme riskini azaltmak için lokal anestezi kremi uygulanır. Anestezinin etki göstermesi için 30 dakika beklenir. Genellikle, işlem süresi problemin derecesine göre değişmekle birlikte 5 ile 25 dakika arasında sürer.
Çok geniş lezyonlarda süre biraz daha uzayabilir. İşlem sonrasında lazer ışını uygulanan alanda kızarık bir kabarıklık, kabuklanma, noktalar şeklinde ufak kanamalar olabilir. Bunları gidermek için işlem sonrasında epitelizan dediğimiz yara iyileşmesini hızlandıran ve deriyi dış etkenlerden koruyan kremler kullanılmalıdır. Ayrıca dışarı çıkınca mutlaka güneşten koruyucu krem kullanılmalıdır. Lazere bağlı gelişen bu ufak yan etkiler genelde 1 hafta günde geriler.